Afete Hazır Okul

Etiketler

, , , , ,

Okul Afet Planı

Okulların afetlere dirençli kurumlar haline gelmesi, öğrenci ve çalışanların fiziksel olarak korunması, muhtemel tehlikeler karşısında eğitim-öğretimdeki kesintinin minimum seviyede tutulması ve güvenlik kültürü oluşturulması için okul afet planları yapılmalıdır.

AYFA 4_3 AFETE HAZIR OKUL

Afete hazırlıklı okul, okul afet planlarının oluşturulması ve uygulanmasını kapsayan bütünleşik okul afet ve acil durum yönetimi ile mümkündür.

‘’Okullarda Afet ve Acil Durum  Yönetimi’’ kapsamında üç ana faaliyet alanı bulunmaktadır

– Risk değerlendirme ve planlama (tehlike ve risk analizi, okul ve aile planlaması) ,

– Fiziksel korunma (zarar azaltma, sağlam ve güvenli okul binaları, standart operasyon prosedürleri),

– Müdahale kapasitesini geliştirme( okul tatbikatları, öğrenci teslim prosedürleri)

Okul Afet Yönetimi altı adımda gerçekleştirilir ve yıl boyunca sürer

  1. Okul Afet ve Acil Durum Yönetim Kurulu kurulması veya yetkilendirilmesi,

2.Güvenlik ve Eğitim-Öğretimin Sürekliliği için Risk Değerlendirmesi ve Eylem Planı Geliştirilmesi,

  1. Fiziksel Korunma Önlemlerinin Alınması,
  1. Müdahale Kapasitesi ve Kaynakların Geliştirilmesi,
  1. Planın Duyurulması ve Test Edilmesi (plan, buna göre yeniden değerlendirip revize edilir)
  1. Planın Uygulanması, Değerlendirilmesi ve Güncellenmesi için Tatbikatlar Yapılması.

AFETE HAZIR TÜRKİYE (2)ANKARA AFAD  (7)

Son 100 yılın en ölümlü depremi “28 Temmuz 1976 Tangshan”

Etiketler

, , , , ,

Tangshan Depremi (1)

Çin’in önemli sanayi kentlerinden biri olan Tangshan, 28 Temmuz 1976’da 7.8 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Bu büyük depremde kentin büyük bölümü yıkıldı ve madenleri su bastı. 240 binden fazla insan hayatını kaybetti, 180 bin civarında bina yıkıldı.

Tangshan Depremi (2)

1980’lerin başlarına kadar bölgede sık sık yaşanan depremler yüzbinlerce insanın hayatını kaybetmesine neden oldu.

Sonraki yıllarda yeni binaların tümü depremlere dayanıklı biçimde yapıldı; kırık hatlarının yakınındaki topraklar park alanları olarak ayrıldı. Sanayi kuruluşlarının çoğu bir iki yıl içinde yeniden üretime geçtiyse de toplam üretim ancak 1980’lerde 1976 öncesi düzeye ulaşabildi.

Çin’in Doğusunu vuran Tangshan Depremi, tarihe son 100 yılın en ölümlü depremi olarak geçti.  Depremde, resmi rakamlara göre 242 bin, Batılı uzmanların tahminlerine göre ise 650 bin civarında insan öldü.

20. yüzyılın en önemli doğal afetlerinden biri olan bu depremden geriye kalan endüstriyel kalıntılar kentin önemli parklarından biri olan Nanhu Park’da korunmaktadır. Dünyanın en büyük deprem kalıntısı olarak bilinen bu bölge anıtsal bir parka dönüştürülerek depremde hayatını kaybedenlerin anısına bir anıt yapıldı.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Deprem herhangi bir zamanda herhangi bir yerde olabilir. Büyüklük olarak değerlendirildiğinde her yıl dünyada milyonlarca deprem meydana gelmektedir.

Geride bıraktığımız 100 yılda can kaybının ağır olduğu birçok deprem meydana geldi. Bu depremlerden bazıları şöyle:

-Ağustos 1906: Şili’nin Valparaiso kentinde meydana gelen depremde 20 bin kişi öldü.

-Aralık 1908: İtalya’nın Sicilya bölgesindeki deprem 70 bin ila 100 bin kişinin ölümüne yol açtı.

-Ocak 1915: İtalya’nın Avezzano bölgesindeki deprem 29 bin 980 can aldı.

-Aralık 1920: Çin’in kuzeybatısıdaki Gansu’daki depremde 100 binden fazla insan öldü.

-Eylül 1923: Japonya’nın başkenti Tokyo’nun Yokohama bölgesindeki depremde 143 binden fazla kişi öldü ya da kayboldu.

-Mayıs 1927: Çin’in güneyindeki Nanchang’daki depremde 70 bin insan hayatını kaybetti.

-Aralık 1932: Çin’de yine Gansu’da bir deprem oldu ve 70 bin kişi öldü.

-Ocak 1934: Hindistan’ın Bihar bölgesindeki deprem 10 bin 700 kişiyi öldürdü.

-Mayıs 1935: Pakistan’daki Ketta’da meydana gelen depremde 50 bin kişi öldü.

-Ocak 1939: Şili’nin Chillan bölgesindeki depremde 28 bin kişi öldü.

-Aralık 1939: Erzincan depreminde 35 bin ila 40 bin kişi hayatını kaybetti.

-Şubat 1960. Fas’ın Agadir kentindeki depremde 12 bin kişi öldü.

-Eylül 1962: İran’ın Kazvin bölgesindeki deprem 12 bin can aldı

-Ağustos 1968: İran’ın kuzeydoğusundaki depremde 10 bin kişi öld ü

-Ocak 1970: Çin’in güneyindeki Yunnan’da 10 bin kişi öldü.

-Mayıs 1970: Peru kıyılarındaki depremde 66 bin 800 kişi öldü.

-Aralık 1972: Nikaragua’nın başkenti Managua’daki depremde 10 bin kişi öldü.

-Mayıs 1974: Çin’in güneyindeki Yunnan ve Sichuan’da 10 bin ila 20 bin kişi hayatını kaybetti.

-Şubat 1976: Guatemala’daki depremde 26 bin kişi öldü.

-Temmuz 1976: Çin’in Tangshan bölgesindeki depremde, resmi rakamlara göre 242 bin Batılı uzmanların tahminlerine göre ise 650 bin insan öldü.

-Eylül 1978: İran’ın doğusundaki Tabass’taki deprem 25 bin can aldı.

-Eylül 1985: Meksika’nın başkentindeki depremde resmi rakamlara göre 5 bin, Fransız uzmanların tahminlerine göre ise 10 bin ila 30 bin kişi öldü.

-Aralık 1988: Ermenistan’ın Spitak kentindeki depremde kent tamamen yıkıldı 25 kişi öldü.

-Haziran 1990: İran’ın kuzeybatısındaki depremde 37 bin insan öldü.

-Ağustos 1999: Marmara Depreminde en az 20 bin kişi öldü.

-Ocak 2001: Hindistan’ın batısındaki Gujarat’ta 25 bin kişi deprem yüzünden öldü.

-Aralık 2003: İran’ın güneydoğusundaki Bam kenti depremde tamamen yıkıldı, 31 kişi öldü.

-Aralık 2004: Endonezya’ya bağlı Sumatra adası açıklarında 9,1 bü yüklüğündeki deprem dev bir tsunamiye yol açtı ve 10 kadar Güneydoğu Asya ülkesinde 220 binden fazla insan öldü.

-Ekim 2005: Pakistan’ın Keşmir bölgesinde ve Hindistan’da hissedilen depremde en az 75 bin kişi hayatını kaybetti.

-Mayıs 2008: Çin’in Sichuan eyaletindeki depremde 87 bin kadar insan öldü ve kayboldu.

 

Kaynaklar

http://deivil.comu.edu.tr/deprem_bilgisi/bolum_9.pdf

http://tr.wikipedia.org/wiki/Tangshan_Depremi

http://tr.wikipedia.org/wiki/Tangshan

Farkında Ol, Güvende Ol, Mutlu Ol

Etiketler

, , , ,

AFAD tarafından başlatılan ‘Afete Hazır Türkiye’ projesi, afetlere yönelik bir eğitim ve bilinçlendirme kampanyasıdır. ‘Afete Hazır Aile’, ‘Afete Hazır Okul’, ‘Afete Hazır İşyeri’, ve ‘Afete Hazır Gençler’ kampanyalarından oluşur, basamaklar halinde birbirini tamamlayarak ilerler ve toplumun tüm kesimlerini içine alır.

Eğitimlere katılmak için, https://ahates.afad.gov.tr/pages/egitim/katilimciWebdenKayit.xhtml adresinden ya da 444 4 122 çağrı merkezinden kayıt yaptırabilirsiniz.

Kampanyaların tümünün devreye alınmasıyla birlikte afet gönüllüleri sistemi de kurularak afetlere hazırlıkta vatandaşların tam katılımı sağlanacak.

2013’ün Ocak ayında başlayan Afete Hazır Türkiye projesi, ilk olarak ‘Afete Hazır Aile’ kampanyası ile başladı ve bugüne kadar 300.000 kişi, afetlere nasıl hazır olacağını öğrendi. ‘Afete Hazır Okul’ kampanyası ile öğrenciler, öğretmenler ve veliler de afetlere hazır hale gelecek. Proje, ‘Afete Hazır İşyeri’ ve ‘Afete Hazır Gençler’ kampanyalarının hayata geçirilmesi ile devam edecek.

Hayat Kurtaran Kahramanlar – 2

Etiketler

, , , , ,

Ülkemizde köpekli arama timlerinin belirli standartlara kavuşması ve ülke genelindeki yapılan çalışmaların tek çatı altında toplanması için Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) 31 Mayıs 2011 gün ve 27950 Sayılı Resmi Gazete’de Köpekli Arama Timlerinin Çalışma ve Sınav Yönetmeliği’ni yayınlamıştır. Bu yönetmelik çerçevesinde ülkemizdeki köpekli arama timlerinin seviyelerinin tespiti ve sertifikalandırılması için ilk sınavlar Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı adına İzmir’de kurulan sınav komisyonu tarafından 2011 yılında yapılmıştır. Bu Sınavlar Eğitim ve Görev Yeterlilik olmak üzere 2 aşamadan oluşmaktadır. Eğitim Yeterlilik Sınavında ilk olarak köpeğin eğitmenle uyumu, insanlara ve hayvanlara karşı agresyonu test edilir. Bu testi geçen köpekli, arama timleri  itaat, çeviklik, yönlendirme, odaklı havlama etaplarında test edilir. Bu etaplarda başarılı olanlar son olarak 2 kazazedenin bulunduğu enkaz arama etabına geçerler. Enkaz arama etabını başarıyla geçenler Eğitim Yeterlilik Sertifikasını alarak bir sonraki sınav olan Görev Yeterlilik Sınavına girmeye hak kazanırlar.

ARAMA KURTARMA KÖPEKLERİ 8Kopyası Resim 125

Görev yeterlilik sınavı gündüz ve gece enkaz arama etaplarından oluşmaktadır. Bu etaplarda toplam 6 kazazedenin bulunduğu enkaz araması yapılır. Bu sınavda başarılı olmak için 6 kazazedenin 5’ini bulma zorunluluğu vardır. Bu sınavda da başarılı olan köpekli arama timleri Görev Yeterlilik Sertifikasını almaya hak kazanırlar. Bu sertifikalar 2 yıl geçerlidir.

2011 yılında yapılan ilk sınava 15 köpekli arama timi katılmış olup 10 köpekli arama timi Görev Yeterlilik Sertifikası almaya hak kazanmıştır. 2012 yılında yapılan sınavlara 18 köpekli arama timi katılmış olup, 14 köpekli arama timi Görev Yeterlilik Sertifikası almaya hak kazanmıştır. 2013 yılında yapılan son sınava 18 köpekli arama timi katılmış olup, 9 köpekli arama timi Görev Yeterlilik Sertifikası almaya hak kazanmıştır. Ülkemizde resmi kurum ve sivil toplum örgütlerinde Görev Yeterlilik Sertifikasına sahip 22 köpekli arama timi bulunmaktadır.

OLYMPUS DIGITAL CAMERAResim 178

TÜRKİYE GENELİNDE AKTİF OLARAK GÖREV YAPAN KÖPEKLİ ARAMA TİMLERİ LİSTESİ

KÖPEKLİ ARAMA TİMİNİN
GÖREV YAPTIĞI KURUM SAYISI
İzmir Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği 4
Erzurum Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği 1
Afyonkarahisar Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği 1
Van Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği 1
İstanbul Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği 2
Sakarya Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği 2
Karşıyaka Belediyesi 1
İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1
İzmir Büyükşehir Belediyesi 2
AKUT Arama Kurtarma Derneği 2
GEA Arama Kurtarma Derneği 2
May Lidam Arama Kurtarma Derneği 3
Toplam 22

İzmir Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü

 

Hayat Kurtaran Kahramanlar – 1

Etiketler

, ,

Köpeklerle insanlar arasındaki dostluk 10.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Köpeklerden, evcilleştirildikten sonra ilk başlarda güvenlik ve avlanma amacıyla yararlanılırken günümüzde asayiş, narkotik, patlayıcı bulma doğal afetlerde ve kayıp insanların bulunmasında yardım alınmaktadır. Günümüzde en son tıp alanında kanserli hücrelerin tespitinde köpeklerin koku alma duyularından faydalanılmaya başlanmış olup, bu konuda ciddi ilerlemeler kaydedilmiştir.

ARAMA KURTARMA KÖPEKLERİ 1

Arama kurtarma köpeklerinin kullanımı 1800’lü yıllarda başlasa da bazı anektodlar 200 yıl daha önce kullanıldığından bahsetmektedir. 17’nci yüzyılda rahiplerin el yazmalarında, Saint Bernard ırkı köpeklerin İtalya-İsviçre sınırında yolunu şaşırmış, kar altında kalmış insanları bulup manastıra getirdiği görülmüştür. 1800-1812 yılları arasında 40 insanı ölümden kurtaran Baryy isimli köpek bu başarısı ile tarihteki yerini almıştır. 1890’lı yıllarda köpekler, sıhhıye köpekleri olarak yaralı askerlerin bulunmasında kullanılmaya başlanmış, 1’inci ve 2’nci Dünya Savaşı sırasında gelişim imkanı bulup önemi anlaşılmıştır. 2’nci Dünya Savaşı’nın son yıllarında yaşlı bir kadın, küçük bir köpeğin bombalanmış evlerin enkazı içinde yıkıntılar arasındaki insanları aramasını fark etmiş, bu rastlantı İngiltere’de yeni bir arama köpeği fikrini doğurmuştur. 1944 Ekim’inden savaş sonuna kadar köpekler yıkıntıların arasında insanların araması için kullanılmıştır. Dünyada profesyonel anlamda afetlerde köpeklerin kullanılması amacıyla yapılan çalışmalar 1970’li yıllarda başlamıştır. Arama köpekleri 1976-İtalya, 1977-Romanya, 1980-Cezayir’de meydana gelen depremlerde kullanılmış. Başarılı sonuçlar alınması arama köpeklerinin önemini ve daha ciddi eğitim çabalarının gereğini pekiştirmiştir. Türkiye’de daha çok askeri amaçlarla kullanılan köpekler 1990’lardan itibaren arama kurtarma faaliyetlerinde de kullanılmaya başlamıştır. Ülkemizde doğal afetlerde arama köpeklerinin kullanılmasına ilişkin ilk ciddi çalışmalar 1999 Gölcük depremi ile başlamıştır. Bu tarih bizim için bir milat olup, bugün Türkiye’de resmi ve özel kurumlar, sivil toplum örgütleri ve ferdi gönüllülerden oluşan bir çok köpekli arama timi bulunmaktadır.

OLYMPUS DIGITAL CAMERA

Köpekli arama timi bir arama köpeği ve köpek eğitmeninden oluşmaktadır. Eğitmen köpeğin sahibi, iş ortağı aynı zamanda oyun arkadaşıdır. Özel bir eğitime bağlı olarak kayıp kişilerin bulunmasında ve doğal afetlerde mahsur kalmış kişilerin yerlerinin tespitinde  görev yapmak için hazırlanırlar. Çoğu arama köpeği saf ırklardan seçilse de melez ırklardan da üstün arama köpekleri çıkabilmektedir. Potansiyel arama kurtarma köpeğinin en önemli özellikleri av sürme yeteneği ve oyuncu olmasıdır. Ayrıca iyi bir mizacı, sosyalliği, meraklı ve enerjik olması gerekir. Arama kurtarma faaliyetlerinde aranan özelliklere sahip olan köpekler normal hayat koşullarına uyum sağlayamamakta ve barınaklara terk edilebilmektedir. Bu nedenle barınaklardan da istediğimiz özelliklerde arama kurtarma köpeği bulmamız her zaman mümkündür.

ARAMA KURTARMA KÖPEKLERİ 4

Arama kurtarma faaliyetlerinde köpeklerin keskin koku alma duyularından yararlanılır. Canlı insan kokusuna odaklanarak eğitimleri yapılan köpekler, farklı koku kombinasyonlarının bulunduğu enkaz alanlarında dikkati dağılmadan aramasını sürdürür. İnsanın kendine özgü kokusu, terleme ve deri döküntüleriyle karışık vücut salgılarıyla oluşur. Ayrıca bu koku kombinasyonuna kişinin parfümü, deodorantı gibi diğer faktörler de katılır. Ne zaman ki insan hayatını kaybederse, bu kokuların vücuttan yayılımı sonlanır ve kadavra kokusu oluşmaya başlar.

Bu amaçla seçilen köpekler değişik zaman ve mekanlarda (gece, yağmurlu havalar, karanlık ortamlar, kaygan ve oynar zeminler, gürültülü ve kalabalık ortamlar, yüksek zeminlerde vs.) test edilir. Bu testlerde başarılı olan köpeklerin; itaat, çeviklik, yönlendirme ve enkaz çalışmalarının tamamlanıp göreve hazır hale gelmeleri 18-24 ayı bulmaktadır.

Yoğun eğitim gereksinimleri, stresli çalışma koşulları, çevresel faktörler, tehlikeli alanlara tırmanma, atlama ve yaralıya ulaşmak için köpeğin gösterdiği yoğun performans sonucunda bazı sağlık problemleri ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle köpekli arama timleriyle veteriner hekimler de aktif olarak çalışmaktadır. Arama köpeği olarak yetiştirilecek köpeklerin ilk seçimleriyle başlanan bu çalışma, köpeğin yaşamı boyunca devam etmektedir. Özellikle ilk seçimle yapılan klinik ve radyolojik muayeneler sonucunda köpeğin iskelet ve kas sisteminin bu iş için uygunluğu değerlendirilerek, daha sonra ortaya çıkabilecek olan istenmeyen hastalıklar (Hip dysplasia, elbow dysplasia) sonucunda verilen eğitimin heba olması önlenir. Ayrıca bu köpeklerin ölümcül hastalıklarına neden olan virüs ve bakterilere karşı aşılanmasına, parazit kontrollerinin yapılmasına, beslenmelerine, travma ve zehirlenmelerdeki acil müdahalelere kadar her türlü sağlıkla ilgili durumlarda veteriner hekimler müdahil olmakta ve köpeğin eğitmeniyle her türlü bilgi alışverişini sağlamaktadır.

                                                                                                                                                                                                                                             İzmir Sivil Savunma Arama ve Kurtarma Birlik Müdürlüğü

Bangladeş Felaketlerinde Medyanın Hayat Kurtaran Rolü

Etiketler

, , , , , ,

Resim

Bangladeş’te 1970 yılında yaşanan hortum 300 binden fazla insanın hayatına mal oldu. 1985’de yakın şiddette bir hortum bölgeyi tekrar yıkıma uğrattı, ancak ölü sayısı bu kez 10 bin civarında kaldı. 1994’te yaşanan bir başka hortum felaketinde ise, bin kişiden daha az insan hayatını kaybetti. Bu büyük farkın sebebi medya olmuştur. Radyo yayınlarında yapılan ikazlar ile deniz seviyesine yakın bölgelerde yaşayan insanlar, hortum öncesi uyarılarak büyük oranda ölümlerin önüne geçilmiştir.

Yaşam Alanımızdaki Riskler ve Afetlerle Mücadelede Bireysel Hazırlığın Önemi

Etiketler

, , , ,

Yaşam Alanımızdaki Riskler

Şehrimiz

Yaşadığımız şehrin karşı karşıya kaldığı doğa ve insan kökenli afetler pek çok faktörden etkilenebilir. Ayrıca bölgedeki nüfus, yerleşim, sanayi kuruluşları ve geçiş yollarının durumuna göre bu zaman içerisinde yeni riskler de ortaya çıkabilir. Bu durum güncel olarak takip edilmeli ve olası tehlikelerin kaynaklarına göre risk haritaları güncellenmelidir.

Mahallemiz

Yaşadığımız mahalledeki yerleşim, çalışma, sosyal yaşam alanları ve altyapı sistemlerinin dağılımı, kullanımı ve bunlarda ortaya çıkacak değişiklikler de yakından takip edilerek, oluşabilecek yeni riskler gözlenmelidir. Bununla birlikte, yakın yaşam çevresindeki riskleri değerlendirmek için öncelikle şu sorulara cevap alınmalıdır:

  • Oturulan evin yasal bir iskân ruhsatı var mı?
  • Ev kiralarken, ya da satın alırken hangi hususlara dikkat edilmeli?
  • Evin Zorunlu Deprem Sigortası (DASK) var mı?
  • Oturulan binada, imar planı dışında sonradan bir değişiklik yapılmış mı?
  • Olası bir afette evdeki eşyalar hanehalkı üyelerine zarar verebilir mi? Bunu önlemek için ne yapılmalıdır?
  • Yaşanılan yerde, teknolojik afet riski oluşturabilecek bir tesis var mı? Olası bir kazaya karşı ne gibi önlemler alınmış?
  • Afet sırasında nasıl davranılmalıdır?
  • Bir afet sonrasında aile bireyleriyle nasıl iletişim kurulacak? Nasıl ve nerede bir araya gelinecek?
  • Okulda afete hazırlık çalışmaları var mı?
  • İşyerlerinde afete hazırlık çalışmaları var mı?

Afetlerle Mücadelede Bireysel Hazırlığın Önemi

Afetlere hazırlıklı olmak her bireyin sorumlu olduğu bir durumdur. Afete dirençli toplum oluşabilmesi için afet eğitimleri almış, olabilecek tehlikeleri bilen ve bu tehlikelere karşı hazırlık yapmış bireyler olmak gerekir. Unutulmamalıdır ki bir afet sırasında yardımımıza ilk olarak etrafımızdaki insanlar koşmaktadır. Bu nedenle afetlerden en az zararla kurtulmak için üzerimize düşen hazırlık, eğitim ve tatbikat gibi görevleri alarak kendimiz, ailemiz, komşularımız ve arkadaşlarımız için afete karşı hazırlık becerilerimizi geliştirmeliyiz. Bunun için afet bilinci eğitimi almak ve bu eğitimde anlatılanları öğrenmek, uygulamak, yaymak ilk görevimiz olmalıdır.

Afet Sonrası Temel İhtiyaçlarımız

Etiketler

, , , , , ,

Yaşamın sürdürülebilmesi için en temel gereksinimler su, gıda, barınma ve enerjidir.

Hiçbir yerden yardım almaksızın en az 72 saat (3 gün) boyunca kendi başımıza hayatta kalma mücadelesi vermek için yiyecek ve suyumuzu da hazırlamalıyız.

Yiyecek ve suyla birlikte acil durum gereçlerini toplayıp, bunları güvenli bir şekilde muhafaza edilen ve erişilmesi kolay bir çantada ve benzeri yerlerde saklamalıyız.

Söz konusu malzemeler, tahliye gerektiğinde bir kişinin tek başına taşıyabileceği ayrı ayrı çantalarda bulunmalıdır. Küçük çocuklar, yetişkinler ve engelliler için gerekli özel malzemeleri unutmamak gerekir.

Gıda
Saklanan gıda ürünlerinin büyük bir bölümü bozulmayan, açıldıktan sonra ısıtmaya veya buzdolabına koymaya gerek olmayan cinsten olmalıdır. Tuzlu susatan gıdalardan uzak durulmalıdır. Bol sıvı içeren konserve yiyecekler, tuzsuz kraker ve kuruyemişler, tam tahıllı pirinç ve buğday gevrekleri, kurutulmuş meyveler ve kutu meyve suları son tüketim tarihlerine dikkat edilerek depolanmalıdır. Az hacim tutan enerji verici gıdalar (bisküvi, gofret, konserve ton balığı, şekerleme) kolayca stoklanabilir.

Açıldıktan sonra tekrar kapanabilen tipte ambalajlar tercih edilmelidir.
Plastik poşetler, rulo streç film, rulo alüminyum folyo, kağıt havlu da çok işe yarar.

Su
Afet ve acil durumlarda kişi başına 3 litre içmek için; 12 litre temizlik ve yemek pişirmek için günde toplam 15 litre suya ihtiyaç vardır. 3 gün için ise kişi başına en az 12 litre içme suyu stoklanmalıdır.

Suyun temizlenmesi için en güvenilir yol birkaç yöntemi birlikte kullanmaktır. En kolay yöntemler süzme, klorlama, kaynatma veya dezenfektan tablet kullanmadır. Aile bireyleriyle bu konuları paylaşmayı unutmayalım.

Barınma
Afetlerden haftalar ve aylar sonra sığınma ve geçici barınma için şunlar devreye sokulur:

Bireysel çadırlar,
Çadır kentler,
Konteynır kentler,
Kamu tesisleri,
Kiralık konutlar.

Tanıdık veya akraba evlerine yerleşmek isteyip istemediğimizi düşünüp ailemizle birlikte gerekli plan ve hazırlıklarımızı yapmalıyız.

Afete Dirençli Yapılaşmanın Önemi

Etiketler

, , , , ,

Evimizin güvenli yerleri

İçinde yaşadığımız evimiz, ders dinlediğimiz okullar, alışveriş için gittiğimiz mağaza, ya da marketler, eğlence ve kültür merkezleri ile çalıştığımız işyerleri, bir afet durumunda uğrayabileceğimiz zararı etkileyen en önemli faktörlerden biridir.

Ülkemizdeki yapısal risklerin önemli bölümü, inşaatlarda standartlara ve yönetmeliklere uyulmamasından kaynaklanmaktadır. Olası afetler karşısında büyük can ve mal kayıplarının önlenmesi için, güvenliği yetersiz olan binaların güçlendirilmesi, ya da yıkılıp yeniden inşa edilmesi gereklidir.

Afetlere Karşı Güvenli Bina Yapım Süreci

Binaların afetlere karşı güvenliği, inşaatın başlamasından binanın kullanıma açılmasına kadar geçen tüm aşamaları kapsar.

İmar Kanunu, Yapı Denetim Kanunu ve Belediyelerce uygulanmakta olan İmar Yönetmelikleri bu aşamaları belirler ve tanımlar. Oturduğumuz veya satın alınacak binaların ilgili deprem yönetmeliklerine göre yapılıp yapılmadığını sorgulamak gerekir.

Güvenli Malzeme ve Materyal Kavramı

Binalar yapısal ve yapısal olmayan elemanlardan meydana gelir.

Yapısal Elemanlar:

1 Binayı taşıyan kolonlar,

2 Kirişler,

3 Perde duvarlar (Düşey olarak),

4 Döşeme ve çatı,

5 Temel (yatay olarak) ve bağlantı yerleri (Kolon-Kiriş bağlantıları, Kiriş-Kiriş bağlantıları)

Yapısal Olmayan Elemanlar:

1 Dolgu duvarlar,

2 Bölme duvarlar,

3 Pencereler (Düşey olarak),

4 Asma tavanlar (Yatay olarak),

5 Her türlü mobilya, beyaz eşya, elektrik aksamları,

6 Kolon veya kirişlerin yapısal olmayan dolgu duvarlar ile bağlantıları.

Ev Kiralarken ya da Satın Alırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?

  • Mimarlar ve inşaat mühendisleri tarafından tasarlanmış ve inşa edilmiş olmasına,
  • Yasa ve yönetmeliklere uygun şekilde inşa edilmiş olmasına,
  • İnşaatın usta işçiler tarafından yapılmış olmasına,
  • Ruhsatının ve iskânının olmasına,
  • Proje amacına uygun olarak kullanılmasına ve yapılmış olan değişiklikler için tadilat ruhsatının bulunmasına dikkat etmeliyiz.

Afetlere Hazırlıkta Birlikte Hareket Etme ve Toplumsal Güç Birliğinin Önemi

Etiketler

, , , , , , ,

Günümüzde afetlerle baş edebilmek ve afet zararlarını en aza indirmek için kalabalık ve gelişmiş ülkelerde afet yönetim sistemleri topluma yaygınlaştırılarak toplum içerisine katılmıştır. Bu sayede kısa vadede afetlerin sebep olduğu can ve mal kayıpları olabildiğince önlenmiş, uzun vadede de çok daha hızlı toparlanma, normal hayata dönüş sağlanmıştır.

Topluma dayalı afet yönetim sistemi, sistemin dört evresinde de toplumun kısmen bulunmasını benimser. Bireyden topluma tüm kesimler bu sistemin içerisinde yer alır. Sistemin çalışmaları sadece kurumsal faaliyetlerle sınırlı değildir. Vatandaş, öğrenciler, sivil toplum kuruluşları (STK) ve toplumsal çalışmalarla da bütünlük içerisindedir.

Bireyler afet olaylarından en fazla etkilenen kesim olduklarından risklerin yönetiminde de rol almalıdırlar. Herhangi bir afet anında kritik olan ilk 72 saat içerisinde bireylerin yetkililerden herhangi bir yardım beklemeksizin müdahale çalışmalarını yürütebilmeleri için de toplumsal güç birliği önemlidir (Okazaki, 2004).

İşte bu nedenlerle toplumu oluşturan bireylerin, olası afetler veya ani olaylarla karşılaştıklarında nasıl davranacakları konusunda eğitilmeleri önemlidir. Kişisel korunma yöntemlerinin, afet anı ve sonrasında yapılacakların toplum tarafından bilinmesi, karmaşa anında kurumsal çalışmaların da kolaylaştırılmasına katkı sağlayacaktır (Aytun, 2005).

Toplum tabanlı afet yönetim sistemlerinde toplumun, yaşam alanları içerisinde tehlike yaratan unsurlar konusunda bilgilendirilmeleri, risk azaltma çalışmalarına dahil edilmeleri, gerek yapısal gerekse yapısal olmayan tehlikeler hakkında eğitilerek bir bilinç ve farkındalık oluşturulması gerekmektedir.

İlk yardım, tıbbi tedavi, yangın söndürme, arama ve kurtarma, telsiz haberleşmesi, bilgi toplama, raporlama ve dokümantasyon, yiyecek ve su hazırlama, dağıtma, barınak oluşturma ve psikolojik destek gibi afete hazırlık becerileri kazanılmalıdır. Afet zararlarının azaltılması için önlemler tüm seviyelerdeki her sosyal katman için gereklidir. Korunma kültürü oluşturmak için harekete geçecek paydaşlar değişik sektörlerden olmalıdır.

 Resim

 Afet zararlarını en aza indirgemek için temel yardımlaşma üçgeni (Cakın, 2010)

 

Bir Korunma Kültürü Oluşturabilmek İçin;

* Toplumun afet bilincinin yükseltilmesi,

* Olum ve maddi kayıpları azaltacak önlemlerin alınması,

* Dışarıdan yardım gelinceye kadar, birbirine yardım edecek olan toplumsal kapasitenin artırılması,

* Toplumun direncinin artırılması – normal hayata dönüş surecinin hızlandırılması

 

Afet Zararlarının Azaltılmasında Paydaşlar ve Rolleri

Resim

Afet zararlarının azaltılması paydaşlar/aktörler (Victoria, 2002; Cakın, 2010)

Kentsel toplumlar, mahalle, site, işyeri, okul veya mezun dernekleri, hemşehrilik dernekleri, meslek, sanayi ve ticaret odaları, federasyonlar, STK’lar, gönüllüler ve diğerleridir ve zarar azaltma girişimleri ve önlemler için uygun olan toplumlardır.

 

Kaynakça:

Aytun, A. ‘‘Depremden Kişisel Korunma’’, Sivil Savunma, Sayı 179, 12- 16, (2005).
Çakın, O., 2010, Afet Yönetimi Ders Notları, Kocaeli Üniversitesi.
Victoria, L.P., 2002, Community Based Approaches To Disaster Mitigation, ADPC, Regional Workshop on Best Practices in Disaster Mitigation.